Tavşanlı Çevre Topluluğu

Tavşanlı İçme Suyu İle İlgili Basın Açıklaması

23 Ekim 2013

 

     Şebeke suyu olarak anılmakta olan musluklarımızdan evlerimize gelen, içme ve kullanma suyumuzun sağlıksız olduğu konusunda neredeyse halkımızın tamamı fikir birliği içindedir. Bunun en önemli göstergesi de ellerinde su kapları ile çeşme çeşme dolaşan insan manzaralarıdır. Bunu gören ve bilen Tavşanlı Çevre Platformu konuyu uzun zamandır gündemine almış, kendi çapında araştırma ve gözlemler yapmıştır. Elde edilen bilgiler ışığında durumun vahameti tamamen ortaya çıkmıştır.

      Bu durum karşısında Tavşanlı Çevre Platformu ilgili makam ve mercilere durumu bildirme kararı almıştır. Bu konuda Tavşanlı Belediyesi’ne yazılı olarak başvurularak şebeke suyu tahlil sonuçlarının kamuoyuna açıklanması istenmiştir. Ancak Belediye bu isteğimize doyurucu bir cevap vermemiştir. Konu hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuş; ancak henüz bir cevap alınamamıştır. Bu arada Milletvekilleri başta olmak üzere tüm siyasi çevreler bilgilendirilmiştir. Ancak tüm girişimlerin sonuçsuz kalması nedeniyle meselenin basın ve medya aracılığıyla kamuoyuna ve problemin gerçek muhatabı ve mağduru olan halkımıza bildirilmesine ve bu konuda yapılan mücadeleye destek vermelerinin istenmesine karar verilmiştir.

     Sayın Basın Mensupları ve Değerli Halkımız,

 Tavşanlı Çevre Platformu olarak içme ve kullanma suyumuzu temin ettiğimiz tek su havzası olan Kayaboğazı Barajını kirleten etmenler sırasıyla şöyledir:

1-Çavdarhisar Barajı ve çevresinden gelen atık suları da içinde barındıran sular Çat Deresi kanalıyla Emet-Esatlar Köyündeki Kocasuyun doğduğu yere ulaşıp oradan baraj suyuna karışmaktadır.

 2-Kocasuyun başında kurulmasına izin verilen su şişeleme tesisi, damacanaları yıkadığı deterjanlı suları su yatağına bırakmakta ve sular da baraja gelmektedir.

 3-Suyumuzu kirletenlerin en önemlilerinden birisi de yine yapımına izin verilen balık üretme çiftliğidir.

      Değerli Halkımız, yukarıda saydığımız kirleticiler doğal kirleticiler değildir. Bunlar insan eliyle yapılmış, ticaret ve siyaset ikileminde devreye sokulmuş kirleticilerdir. Deyim yerindeyse bunlar kuyuya atılmış taşlardır. Kar-zarar hesabından bakılsa bile (ki insan sağlığı söz konusu olunca bu bakış açısı bile yanlıştır) bu kirleticilerin ekonomiye katkıları, verdikleri zararın yüzde birini bile karşılamaz. Çünkü halk sağlığını bozma noktasında verdikleri zarar büyük sağlık harcamalarına sebep olmaktadır.

      Bu kirleticilerle ilgili teknik bilgi ve belgeler de elimizde mevcuttur. Bunlardan bazılarını Tavşanlı Kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz.

     Balık çiftliklerinde patojenleri engellemek için havuzlarda sık sık bir takım kimyasal maddeler kullanılmaktadır. Örneğin kullanılan kimyasal maddelerden bazıları “antifoulingler (fouling organizmaları öldürücüler), dezenfektanlar (hijyen amaçlı kullanılırlar), algisidler (alg öldürücüler), herbisidler (bitki öldürücüler), pestisidler (bitki ve böcek öldürücülerin tümü), parazisidler ( parazit öldürücüler), antibakteriyeller (bakteri öldürücüler) olabilmektedir.1

     Bu kimyasal maddelerin başta çocuklar olmak üzere insan sağlığı üzerinde de son derece olumsuz etkileri olabilir. Organik kirleticililer, bir takım kimyasal maddeler, pestisidlerin az miktarları insan sağlığı üzerinde çok ciddi olumsuz etkilere yol açabiliyor. Yeni doğacak çocuklar çok daha büyük risk altında çünkü bu maddeler en çok onlar üzerinde etkili.2

     Bununla birlikte etkisi daha tam olarak bilinmeyen diğer kimyasallar ve bunların birbirleri ile etkileşimleri de hesaba katılmalıdır.

     Örneğin sudaki mikropları öldürmek için katılan klor ile suda bulunan organik maddelerden trihalomethane isimli kimyasal bileşikler oluşabilmektedir. Klorlu sudaki organik madde miktarı arttıkça trihalomethane miktarı da artmaktadır. Bilim adamlarının içme suyundaki trihalomethane kimyasal maddesinin her yıl binlerce mesane kanserine yol açtığı konusunda kuşkuları vardır. Bu kimyasallar aynı zamanda kolon ve rektum kanseri, düşükler, düşük doğum ağırlıkları ve doğum kusurları ile ilişkilidir.3

     En önemlisi bu kimyasal maddelerin ve diğerlerinin birbiriyle oluşan etkileşimlerinin uzun vadede insan ve çocuk sağlığı için oluşturacağı diğer birçok olumsuzluk halen bilinmemektedir. Üstelik kimyasal etkileşim ve sinerji bu kimyasal maddelerin olumsuz etkilerini hiç olmadığı kadar arttırabilir. Bu açıdan burada İhtiyat ilkesi uygulanması zorunluluktur. Çünkü ne gibi zararlara yol açacağı bilinmeyen ve ön görülemeyen bir uygulama için kimsenin insan sağlığını riske atmaya ve buna izin vermeye hakkı yoktur. Yani kimse bu konuda deneyelim, sonra bakarız deme lüksüne sahip değildir. Çünkü burada söz konusu olan çocuklarımız ve bizim sağlığımızdır.

     Balık çiftliklerinde kullanılan antibiyotikler sudaki yararlı bakterilerin ölümüne neden olabilir. Diğer yandan balık çiftliklerinde antibiyotik kullanılması antibiyotiklere dirençli olan bakterilerin gelişmesine yol açmaktadır.4

     Bir takım araştırma ve çalışmalara göre bu dirençten sorumlu olan genlerin insanlarda hastalık yapıcı bakterilere de geçmesi beklenebilir. Bir çalışmada antibiyotiklerin %20-30’u balık vücudunda tutulduğu %70-80’nin ise çevreye geçtiği tespit edilmiştir.1

    İçme ve kullanma suyumuzla ilgili Tavşanlı Halkı adına Tavşanlı Çevre Platformu olarak etkili ve yetkili tüm kurum, kuruluş ve şahıslardan şu isteklerin derhal ve acil olarak yerine getirilmesini istiyoruz:

1-Tavşanlı şebeke suyunun şimdiki haliyle hemen tarafsız bir laboratuarda tahlil ettirilip sonuçları kamuoyuna açıklanmalıdır.

2-Çat Deresinden gelen suyun tahlil ettirilerek Kayaboğazı Barajındaki suyu kirletici etkisi varsa doyurucu tedbirler alınmalıdır.

3-Su Şişeleme tesisinin zararları araştırılmalı ve zararlı etkisi varsa derhal kapatılmalıdır.

4-Balık üretme çiftliğinin tartışma götürmez bir kirletici olduğu açıktır. Burası Emet sınırları içinde, İl Özel İdaresi müsaade etmiş gibi bahanelerle bu güne kadar görmezden gelinen bu kirletici, Tavşanlı ve Tunçbilek bölgesinde yaşayan yaklaşık 100 bin kişinin içme suyunu mahvedip sağlığını bozmaktadır. Bu çiftliğin derhal ama derhal kaldırılmasını talep ediyoruz.

      Ve biz Tavşanlı Çevre Platformu olarak diyoruz ki Tavşanlı Belediyesi tarafından büyük masraflarla yapılması düşünülen “Su Arıtma Tesisi” de içme suyuna tam bir çözüm olmayacaktır. Balık çiftliği ve diğer kirleticiler mutlaka engellenmelidir. Bu talepler yerine getirilinceye kadar konunun takipçisi olacağımızı bildiriyor, sayın halkımızın bu uğurda verdiğimiz mücadeleye katılımlarını bekliyoruz. 

 

       Kaynaklar

1.       Ankara Üniversitesi Çevre Bilimleri Dergisi, 2011 Haziran

        http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/47/1599/17265.pdf


2.       Tavşanlı Çevre Platformu, Haziran Raporu 2012

         http://tavsanlicevre.yolasite.com/

 

3.       Environmental Working Group, “Water Treatment Contaminants: Forgetten Toxics in American Water”, Şubat 2013

http://static.ewg.org/reports/2013/water_filters/2013_tap_water_report_final.pdf

 

4.       Chelossi, Elisabetta. “Antibiotic resistance of benthic bacteria in fishfarm and control sediments of the Western Mediterranean.” Aquaculture, vol. 219, April 2003 at 84.

 

                                                                                                                                                                                                                                                23 Ekim 2013

                                                                                                                                                                                                                                     TAVŞANLI ÇEVRE PLATFORMU

                                                                                                                   http://tavsanlicevreplatformu.blogspot.com/


 

Make a Free Website with Yola.