Tavşanlı Çevre Topluluğu

Tavşanlı Halkı Kobay Değildir:

Geleceğimizin Yok Edilmesine Veya İpotek Altına Alınmasına İzin Vermeyiz

Bugün burada biz  ‘katı atık yakma tesisine’ karşı toplanmış bulunuyoruz.  Katı atık yakma tesisine karşıyız çünkü biliyoruz ki bu tesisler insan sağlığına zararlı. Bu tesisler kanser dâhil olmak üzere astım, bronşit, kalp krizi gibi birçok hastalığı tetikliyor veya bunlara neden olabiliyor. Ayrıca bu tesisler çocuklarda zekâ geriliği ve gelişim bozukluklarına yol açabiliyor. Birçok açıdan değerlendirildiğinde bu tesislerin Tavşanlı’da insan ve çocuk sağlığına çok ciddi zararlar vermesi beklenen durumdur. Tüm bunları uzmanlara danışarak hazırladığımız rapor ve çalışmalarda net ve detaylı bir şekilde ortaya koyduk.

Tüm bunlar ortada iken, bu tesisler için özellikle Tavşanlı bölgesinin seçilmesi hiçbir açıdan kabul edilemez. Çünkü bu bölgede Tunçbilek, Seyitömer Termik santralleri,  Azot, Bor ve Gümüş tesisleri ve bunun yanında birçok irili ufaklı maden tesisi ve buna bağlı olarak da birçok çevre sorunu vardır. Bu açıdan bakıldığında Tavşanlı ilçesi çevre sorunlarının bedellerini zaten fazlasıyla ödemektedir.

Bu tesise karşı bugüne kadar binlerce imza toplandı. Biliyoruz ki bu tesisi Tavşanlı halkı istemiyor. Çünkü biz sağlıklı bir çevrede yaşamak istiyoruz.  Çünkü biliyoruz ki sağlıklı bir çevre olmazsa sağlık sorunları başta olmak üzere birçok sorun baş gösterecektir. Toprağı, suyu, havayı, tarım alanlarını kirletmenin bir bedeli vardır. Sadece kendi sağlığımız değil aynı zamanda çocuklarımızın sağlığı da tehlikeye girecektir.  Gelecek nesillere yaşayabilecekleri bir çevre bırakmakla yükümlüyüz. Yani sadece kendimize karşı değil, bu bakımdan gelecek kuşaklara karşı da sorumluyuz.

Biz çocuklarımızın geri zekâlı, özürlü, hastalıklı ve genetiği bozuk olmasını istemiyoruz. Biz Tavşanlı’da sağlıklı bir çevre istiyoruz. Biz Tavşanlı’da insanların kanserden, bir takım hastalıklardan ölmesini, hastalıklı bir yaşam yaşamasını istemiyoruz. Bir takım şirketler ve onların yandaşları daha çok kazanacak diye Tavşanlı halkının zarar görmesine sessiz kalamayız. Yine bir takım şirketler kazanacak diye biz burada Tavşanlı’nın toprağının, suyunun ve havasının kirletilmesine izin veremeyiz.

Çevre sorunlarının önemi her geçen gün artmaktadır. Şüphesiz ki önümüzdeki yıllarda çevre sorunları en önemli gündem maddeleri arasında yerini alacaktır. Çevre sorunları ile birlikte temiz su kaynakları, tarım arazilerinin önemi de hiç olmadığı kadar artacaktır.

Şimdi bunlar ortada iken bu ‘yakma tesisin’ yapılacağı yerde çok önemli ve kritik su kaynakları vardır. Bu tesise izin verilmesi ile bu su kaynakları kirlenecektir. Diğer yandan Tavşanlı’da tarım ve hayvancılık hala önemli geçim kaynakları arasındadır. Sadece onun için değil, içme suyu açısından bile düşünüldüğünde su kaynaklarını ölçüsüz bir şekilde kirletmek ve tüketmek Tavşanlı’nın geleceğini tehdit altına atmak demektir.  Şu halde Tavşanlı halkının içme suyu bile şirketlerin, balık tesisi sahiplerinin insafına bırakılmışken, böyle bir durumda Tavşanlı halkının temel can damarları bir takım şirketlerin çıkarları için ipotek altına alınmış olacaktır.  Yani bir bakıma böylelikle Tavşanlı’nın geleceği ipotek altına alınacaktır. Buna izin vermek bu açıdan Tavşanlı’nın geleceğinin yok edilmesine onay vermektir. Aklı başında hiç kimse bunu kabul etmez ve buna izin vermez.

Tüm bunlar çok açık biçimde ortada iken bazıları hala Tavşanlı için bu tesislerin gerekli olduğunu, böylelikle kimyasal atıkların yok edileceğini iddia ediyor. Eğer yok edilecek olan sadece Tavşanlı’ya ait  bazı  atıklar olsaydı bu bir ölçüde anlaşılabilirdi, ama bu tesislerde tüm Türkiye’nin kimyasal atıkları yakılacaktır. Belki buna nükleer atıklar da dâhil olacaktır. Nükleer atıkları saklamak, yok etmek birçok ülke için çok ciddi problemdir. Nükleer atıkların yok edilmesinde ciddi paralar dönmektedir.  Ve biliyoruz ki bazı yakma tesislerinde büyük paralar karşılığında bu atıklar yakılarak yok edilmektedir.

Bu bakımdan bu tesislerin çalışabilmesi için çok ciddi denetimin ve halka karşı hesap verebilen şeffaf gelişmiş demokratik bir anlayışın olması gerekir. Bugüne kadar da böyle şeffaf bir denetim yapılmış bir şey değil. O halde kim bu tesisin son derece iyi bir denetim ile çalışacağını ve tüm denetimlerin şeffaflık içinde yapılacağını garanti edebilir?  Ne yazık ki Tavşanlı halkı mevcut tesislerin açtığı sorunları bile denetleyecek durumda değildir. Üstelik Tavşanlı bunları yapacak ne gerekli teknik bilgiye, ne de gelişmiş laboratuarlara sahiptir.

 Bazıları diyor ki şirket önce bir denesin bakalım; görelim. Kusura bakmayın ama biz kobay değiliz, bizim çocuklarımız da kobay değil. Kaybedeceğimiz çok şey var ve biz bunları birileri para kazanacak diye tehlike altına atamayız.  Açıkça ilan ediyoruz ve söylüyoruz ki Tavşanlı ve Kütahya bölgesi MESS’in deney alanı değildir. Bu yakma tesisi işletme ve kurma konusunda daha önce hiçbir deneyimi ve tecrübesi olmayan MESS için burasının deney alanı olması kabul edilemez. Bu yüzden bu tesise şu veya bu şekilde izin verenler, izin verilmesine ve kurulmasına yol açanlar çok büyük vebal altına gireceklerdir.

Kısaca burada şirketin ve onun yandaşlarının çıkarları ile Tavşanlı halkının çıkarları karşı karşıyadır. Elbette şirketi ve onun yandaşlarının çıkarlarını savunanlar para, mevki vb. şeyler kazanmak için bu tesisi savunacaklardır. Ama Tavşanlı halkının bu tesisten kaybedeceği çok şey olacaktır.

Bu tesis yapılırsa şirket ve şirketin çıkarlarını savunanlar galip gelecek Tavşanlı halkı ise gerçekte kaybeden taraf olacaktır. Para ve çıkar için,  şahsi menfaat için veya son derece güçlü propagandanın ve şirketlerin çıkarlarını savunan, halkın çıkarlarını hiçe sayan sahte ve kötü bilimin tesiri altında kalarak çok fazla araştırma zahmetine girmeden güçlünün yanında olmak, böylelikle yanlışa doğru demek kolaydır. Birçok kimse için bu kolay taraf daha cazibeli gelebilir. Ama önemli olan doğruların ve halkın yanında olabilmektir.

Biz de bugün burada halkın, doğruların ve gerçek bilimin yanında olan insanlar olarak bu tesislere karşı çıktığımızı ilan ediyoruz. Yanlışı savunanlar kısa vadede kazanabilir, ama yanlış hesap Bağdat’tan elbette döner. Ama mesele büyük bedeller ödenmeden, insanlar hasta olmadan, çok ciddi büyük zararlar oluşmadan olayların önüne geçebilmekte. Bu yüzden burada, bu kritik zamanda doğruları savunmak, halkın yanında olmak büyük önem kazanıyor.

Burada doğruların ve çevrenin yanında olmak; ekolojiyi ve çevreyi korumak, yani bir anlamda bindiğimiz dalın kesilmesine izin vermemektir. Bu açıdan bu tesise karşı çıkmak bizim için zorunluluktur.

İşte bu kritik zamanda burada aramızda olan ve bizi destekleyen ve yalnız bırakmayanlara teşekkür ediyor, bu desteğin artarak devam etmesini istiyoruz.

                                                                                                                                                                                                                         Tavşanlı Çevre Platformu

                                                                                                                                                                                                                                      10/03/2013

                                                                                                                                                   


Make a Free Website with Yola.